2 Temmuz 2011 Cumartesi

Küçük İskender (Abi)

Abi
Abi, biz seninle bir şeydik.
Arkamda çıkan kılı bana ilk sen gösterdin.
Yani yalan söylemiyorum, inan seni çok sevdim.
Kartpostalımdın; bütün arkadaşlara seni anlattım.
Şehre bir garip hal inse, camdan bakar, senden bilirdim.
Babam, 'Sarkma aşağı' derdi, 'Bakkal sepeti gibi...'
Güneşle batar giderdin abi, karşı apartmandaydın.
Karşı apartma her akşam batardı.
Bina ağır ağır toprağa gömülürdü; üzülürdüm.
Annem, nerden buluyorsa yaz kış karpuz keserdi.
Babam yaz kış kavun isterdi annemden.Ben üzüm severdim.
Ab,, camdan görürdüm; sen yaz kış üzüm yerdin.
Bir ağlardın, bir üzüm yerdin.
Bir ağlardın, bir üzüm yerdin.
Zümrüt yediği için karnı ağrıyan serçeydin abi.
Kanatları kesilmiş bir serçe.
bodrum katında, o ifrit yuvasında taklidi zor bir
serçe.Kolların delikti.Kollarındaki deliklerden Coca
Cola akardı.Pepsi fışkırırdı.Hepsi zincirlemeydi.

Çok seyredemezdim seni abi.
Babam kızardı.
Babam milliyetçiydi, yüzü kızardı mı kendine de kızardı.
Annemi bütün stratejik noktalarından hırpalardı.

Abi, biz seninle bir şeydik.
Sen beni hiç tanımadın.
Sana geceleri gelen o kız da beni hiç tanımadı.
Onunla sevişmeleriniz beni tanımadı.
Perdeniz aralıktı.
Onunlar tartışmalarınız beni tanımadı.
Bizimkiler uyuyordu.Sokağa inmiştim.
Ona sapladığın bıçak beni tanımadı.
Perdeniz aralıktı.
İçerisi loştu.
Onu sessizce dışarı taşıman beni tanımadı.
Kapıda karşılaştık bir anda...üçümüz...birimiz cansız...
Kızın bacaklarından tuttum yardım için.
Bagaja koyduk.
Araban vardı.
Araba güzeldir, plakasındaki harfler çağrışım yapıyorsa.
Örneğin
MT:Matriks, en sevdiğim film.
Örneğin
FK:Franz Kafka, en sevdiğim matematik işlemi.
Örneğin
KC:Kurt Cobain, en sevdiğim tabiat olayı.
Senin arabanın plakası yoktu abi.
Hiç konuşmadık yol boyunca.
Bir ömür boyu seninle konuşmamayı göze almıştım ben zaten.
Önde, yanında oturdum.
Gözlerini yoldan ayırmıyordun abi.
Trafik kurallarına uymak da güzeldir.

Sahile geldiğimizde sabah oluyordu.
Üç beş deniz kuşu havada durup bize baktı.
Cesedi çıkartıp suya attık.
Su, yuttu.
'Su her şeyi yutar.' dedin.
'Ben de karnemi suya atacağım.'dedim.
Gülümsedin.
Arabaya yaslanıp bir sigara yaktın.
Bana uzattın.
İkincisini dudaklarının arasına yerleştirirken,
'Kaça gidiyorsun? ! ' diye sordun.
'Lise bir.' dedim.'Ben hep lise bir okuyacağım.'
Yaktığın sigaradan derin bir nefes çektin.
Havadaki oksijenin yarısı ciğerlerine doldu dumanla.
'Yardımın için teşekkürler' dedin.
'Ben istedim' dedim.
Bönüp beni süzdün.
İlk kez.

'Artık herşeyi biliyorsun.' dedin.
'Ben hiçbir şey bilmiyorum, sadece gördüm.' dedim usulca.
'Doğru...' diye mırıldandın.
'Şimdi ne yapacaksın? ' diye sordum.
'Seni geri götüreceğim.' diye yanıtladın.'Varsay ki, bir zaman
önce seni ben bir yerlerden getirip o eve annenle babanın yanına
bırakmıştım.Ve artık seni alıp geri götüreceğim.'
'Olur.' dedim.'Ben düşünmeden gelirim.'
'Aferin.' dedin.'Uslu çocukmuşsun.'
Cebinden birkaç ilaç kutusu çıkarttın.
'Al bunu.Git, deniz suyuyla hepsini yut.Hadi! '

Haplar çok değildi.
Otuz civarındaydı
Kıyıdan yanına döndüm.
'Arabaya gir.Arkaya.Ve uzan! ' dedin.
Yaptım.
Sen direksiyona geçtin abi.
Arabanın içi lacivertti.
Anahtarı çevirdin.
Araba kalktı.
'Gideceğimiz yer hem uzak sayılır hem de yakın.Biraz uyumaya çalış.' dedin.
'Peki.' dedim.
Gözlerimi kapadım.
Ağzım kurudu.
Bedenim hafifledi.
Babam, 'Sarkma aşağı.' derdi, 'Bakkal sepeti gibi...'
İp koptu.

İp koptu.
Yere çarpan sepetteki üzümler, büyük bir gürültüyle infilak etti

Küçük İskender
 
Küçük İskender

0 yorum to “Küçük İskender (Abi)”

Yorum Gönder