yapılır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yapılır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Ağustos 2013 Pazartesi

REÇEL YAPIMI İLE İLGİLİ PÜF NOKTALAR ?

   

Reçel: Öncelikle meyveleri bol suda yıkadıktan sonra iyice durulamalısınız. Reçeliniz kaynarken tahta kaşıkla karıştırın ve reçeller için en önemli sorun olan şekerlenmeyi önlemek için limon tuzu yerine limon suyu kullanın. Reçelinizi kavanozlara aldığınızda iyice soğumadan ve üzerindeki hava kabarcıklarını kâğıt havlu yardımı ile almadan kesinlikle ağızlarını kapatmayınız. Reçellerinizi serin ve ışık görmeyen bir yerde sakladığınızda hem kullanım ömrü uzayacak hem de daha sağlıklı olacaktır.


   Reçeliniz şekerlendiyse biraz su koyarak tekrar kaynatabilirsiniz. Şekerlenmiş bir reçeli kabıyla birlikte sıcak suyun içine koyarak da şekerlenmeyi giderebilirsiniz. Eğer şekerlenme çok ise bir kilo reçele bir çay bardağı su ve bir çorba kaşığı alkol ekleyip bir taşım kaynatmanız yeterli olacaktır.

  •     AYVA REÇELİ :  Ayvaları önceden pişirdiğiniz takdirde suyu pelte gibi ve ayvaları da yumuşacık olacaktır. Şekerini ayvalar  yumuşadıktan sonra ekleyin ve kısık ateşte iki saat pişirin.


  • Reçel veya marmelat tarzı yiyecekleri pişirirken tencerenin üzerinde beliren köpük, limon suyunu ekledikten sonra bir defa da ve hafifçe alınmalıdır. 
       NOT: Sık sık köpük alınmamalıdır.




BEĞENDİYSENİZ YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN 

Devamını Oku

19 Ağustos 2013 Pazartesi

HİPOKRAT KİMDİR? HİPOKRAT YEMİNİ NASIL DOĞDU?


  Bir hekimin ( doktor) oğlu olan Hipokrat, belirli bir tarihten beri tıp ilminin babası sayılmakta, böylece anılmaktadır. Tıp fakültelerini bitirip, meslek hayatına atılacak olan doktorların, 'meslek hayatında belirli kurallara uyacaklarına, bundan şaşmayacaklarına, insan hayatını her şeyden üstün tutacaklarına' ilişkin yeminleri bile 'Hipokrat Yemini' diye tanımlanır.


  Hipokrat M.Ö 460 yılında, Ege'deki Kos Adası'nda doğmuştu. Eski Yunanlıların, insan vücudunun parçalanarak bilimsel inceleme ve çalışmalara konu olmasına, yani 'teşrih' ilmine kötü gözle bakmalarına rağmen, Hipokrat anatomi çalışmalarını o çağa göre hayli yüksek bir düzeye ulaştırmıştı. Yardımcılarının da elbirliğiyle, devri için gerçekten şaşırtıcı sayılabilecek yargılara, sonuçlara varmıştı.


  Her şeyden önce, hastalıklara ilişkin batıl inançlara karşı çıktı. İnsan vücudundaki hastalıkların tabiat kanunlarıyla ilişkilerini belirtti. Ona göre, hastalıkların tabiat kanunlarıyla ilişkilerini belirtti. Ona göre, hastalıkların nedeni iki grupta sınıflandırılabilirdi:


  • Mevsim ve iklimle ilgili nedenler
  • Kişisel(besin sisteminin düzensizliği, yetersizliği, hareketsizlik vs. gibi) nedenler
  

  Hipokrat, her şeyden evvel düzenli beslenmeye önem veriyordu. Bu bakımdan sıkı , eksiksiz bir düzenin uygulanmasının şart olduğu inancındaydı. İlaçlardan ve kan alınmasından ziyade, beslenme konusunda duruyordu. Fakat gerçekten etkili ve yararlı ilaçlar hazırlamaktan da geri kalmamıştı.

  Bilindiği kadarıyla, tıp öğrenimini babasından sağlamıştı. Ünlü Demokritus'dan da felsefe dersleri almıştı. Bir süre gezip dolaştıktan sonra, doğduğu yer olan Kos Adası'na dönüp yerleşti. Denemelerini, çalışmalarını orada sürdürdü.

  Hipokrat hakkında en güvenilir bilgi kaynakları, iki çağdaşının ( Eflatun ve Aristo) yazılı belgeleriyle, Hipokrat Külliyatı'dır. Söz konusu külliyat, bizzat Hipokrat'ın, çalışmalarıyla, üzerine eğildiği konularla ilgili olarak kaleme aldığı yazılardan meydana gelmiştir. Bu koleksiyonun en ilginç bölümlerinden biri ' Baştaki Yaralar Üzerine ' adını taşır. Hipokrat'ın bu bölümde anlattığı bazı ameliyatlar, bugün beyin cerrahisi alanındaki uygulamalardan pek farklı değildir.

  Hipokrat'ın ölüm tarihi de kesinlikle bilinmeyip , 85 ile 110 yaş arasında öldüğü tahmin edilmektedir.
Devamını Oku

31 Temmuz 2011 Pazar

Bebek Odası Dekorasyonu Nasıl Yapılır

Bebek Odası Dekorasyonu Nasıl Yapılır
Hamilelik döneminin başından itibaren bayanlar bebeklerine hazırlayacakları odaları zihinlerinde tasarlamaya başlarlar. Daha sonra bu bebek odası için gerekli eşyaları almaya başlanır. Bunlardan önce bebek odası dekorasyonu yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bebeğinizin sağlıklı, mutlu ve rahat bir uyku çekmesi için oda düzeni de, renkleri de, kullanılan eşyalar da önem kazanıyor.


Çocuk odası kendi yatak odanızın yakınında olursa daha rahat ve kolay bir ulaşımınız olur. Bebeğinize gerekli olmayan, fazlalık eşyalar kullanmaktan kaçının. Bebeğinizin emekleyeceği ve yürüyeceği dönemleri de düşünerek sivri kenar ve köşelere sahip eşya kullanımından kaçınmalısınız. Dekorasyonların önemli bir bölümünü oluşturan boyalar konusuna gelecek olursak, çocuk odasında kullanılacak duvar renkleri sade olan beyaz, sarı gibi ferahlık sağlayan renkler olursa daha iyi olur.


Duvarlarda kullanılacak boyların kokusuz ve anti lerjik özelliklere sahip boyalar olmasına dikkat etmelisiniz. Bunlar, bebeğinize daha sağlıklı bir ortam sağlamanıza yardımcı olur.


Çocuk odalarında oda içi sıcaklık da önemlidir. Bebeğinizi hastalıklardan korumak için, odanın soğuk olmaması gerekmekte ve bunu sağlamak için oda sıcaklığını 20-21 derece arasında sabitlemeniz güzel olacaktır. Bebeğinizin yatağı pencere, kapı yanı gibi soğuk gelebikecek yerlerde ve kalorifer, ısıtıcı gibi sıcak olabilecek yerlerde bulunmamalıdır. Bu durumda ya çok sıcak yada çok soğuk olur ve bu bebeğiniz için büyük bir sorundur.


Yukarıda saydığımız ayrıntıların yanında son olarak da yatak, yorgan ve yastık gibi konulara da değinmeliyiz. Bebeğinize yatak alırken yatağın uzun ya da geniş olmaması gereklidir. Yorgan ve yastıkların da doğal ürünlerden üretilmiş olmalarına ve anti alerjik özellik taşımalarına dikkat etmelisiniz.

Devamını Oku