'Sırları var hepimizin. Balıkçı Rüstem Baba bir konuşsa destan yazar. Çeyiz pazarından yeni dönmüş Ayten Abla içli dışlı ağlar. Biri dolunay ışığında yıkar tüm geçmişi, diğeri Günes hüzmesinde yanarken yıkanır doyasıya. Sırrını gülüşüyle saklayan da var elbette, gözyaşıyla akıtan da.
Sırların bazıları kilitlenir nineden kalma tahta sandığa. Anahtarı atılır denize, alabildiğine sonsuzluğa. Tarihe gömülür. Bazı sırlar aralanır, araklanır an’ı gelmiş anlara adanır. Açıklığa kavuşur, geçmiş gün ışığıyla buluşur. Dün, bugünde canlanır.'
Devamını Oku
Sırların bazıları kilitlenir nineden kalma tahta sandığa. Anahtarı atılır denize, alabildiğine sonsuzluğa. Tarihe gömülür. Bazı sırlar aralanır, araklanır an’ı gelmiş anlara adanır. Açıklığa kavuşur, geçmiş gün ışığıyla buluşur. Dün, bugünde canlanır.'
Sırlarımız bazen duman olup toz bulutuna karışır.