29 Haziran 2011 Çarşamba

Arif Nihat Asya (Dağlar)

Dağlar

Çekmece'den, Maltepe'den ileri
Gitmemiş Sadabat çelebileri
Alem tepesine Alemdağ derler
Dağlar var karanlık, dağlar var beyaz
Korka, korka eteklerinden öper yaz
Babadağ, Gavurdağ, Kocadağ, Ilgaz
Kubbelerdir, dolaşılır aşılmaz
Tendürek'te, Kop'ta, Palandöken'de
Kurtların payı var, gelip geçende
Ki alırlar vermek istemesen de

Medetsizler, Aklar, Nurlar, Yıldızlar
Karalar, Kızıllar, Bozlar, Yağızlar
Karla dolar 'imdat' diyen ağızlar
Yollar kesen, haraç alan dağlar var.
Dönmez misiniz, ey yolda kalanlar
Yolcular, garipler, garip çobanlar
Allahuekber'de tekbir alanlar
Ovalar, konaklar, yollar aşırı
Birbirini selamlayan dağlar var.

Sarkarken Cudi'nin karları dal dal
Bir yıldız kayar ki tutuşur çamlar
Bir kızıl şehrain olur akşamlar
Tacı tahtı olan karlı dağlar var
Tüter sarı çiçek burcu burcudur,
Yazın ya mor, ya da turuncudur.
Ve kışın dünyanın öbür ucudur.
Dağlar batının yangınlarında kor,
Dağlar var adları, Nemrut, Balahor.

Kayışdağı kim, Alemdağ kim oluyor?
Lakin ufku görünce birden yoksul,
Dağ yerine kubbe yapmış İstanbul
Kurşun şamdanlarda mumlar fildişi,
Ki pırıltıları sularda pul, pul.

0 yorum to “Arif Nihat Asya (Dağlar)”

Yorum Gönder